Çin ile Türkiye arasındaki İşbirliği İki Ülke Halkının Yararına Olacaktır
2009/08/03

      Çin ile Türkiye arasındaki dostluk çok eski zamanlara dayanır, 2000 yıl önce iki ülke halkı İpek Yolu aracılığıyla birbiriyle kültürel ve ticari ilişkilere başlamıştır. 1971 yılında diplomatik ilişkilerin başlamasından beri iki ülke karşılıklı siyasi güveni arttırmış, ekonomik işbirliği seviyesini yükseltmiş, sosyal ve kültürel ilişkileri güçlendirmiştir. Çin ile Türkiye arasındaki dostluk iki ülke halkının yüreklerinde köklenmiştir.

      İki ülke arasındaki ticaret son yıllarda oldukça artmıştır, 2008 yılında ikili ticaret 12 milyar doları aşmıştır. Çin bugün Türkiye’nin üçüncü büyük ticari ortağıdır. Ekonomik ve teknik işbirliğinde, Çinli ve Türk şirketler, ortak olarak, Çin-Türk ekonomik işbirliğinin kilometre taşı olan ve maliyeti 1.27 milyar dolar aşan Ankara-İstanbul Hızlı Demiryolu’nun İkinci Aşamasının yapımını gerçekleştirdiler. Turizm ve kültür alanlarındaki yoğun işbirliği ile 2008 yılında Çin’den yetmişbinden fazla insan Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye’nin “Anadolu Ateşi” Beijing ve Shanghai’da oldukça iyi bilinmektedir ve aynı şekilde Xinjiang Uygur Dans Grubu’nun mükemmel performansları da Türk izleyicilerden büyük beğeni kazanmıştır. ODTÜ’de ilk Konfüçyüs Merkezi’nin açılışı Çince öğrenimi Türkiye’de daha da popüler yapmıştır.

      Cumhurbaşkanı Gül, daha yeni, Haziran ayında, Çin’e, Türkiye ile Çin arasındaki pek çok alandaki işbirliğini daha attıran, oldukça başarılı bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyareti esnasında, iki taraf diplomasi, enerji, kültür, medya, ticaret ve benzeri alanları kapsayan 7 adet ikili işbirliği anlaşması imzalamıştır. İkili enerji işbirliği anlaşmasına göre, Çin Hükümeti Çin firmalarını Türk şirketleri ile nükleer enerji, termal güç, yenilenebilir enerji alanlarında yatırım ve işbirliği yapmaya teşvik edecektir. Bu enerji kısıtlaması yaşan Türkiye için büyük bir fırsattır. Çin İthalat ve İhracat Bankası Türk tarafıyla 800 milyon dolar değerinde 3 finansal çerçeve anlaşması imzalamıştır. Bu Türkiye’nin Telekom, dış ticaret ve altyapı sanayilerine büyük katkı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, Hua-Wei ve Tsinghua Tongfang gibi bazı Çinli yüksek teknoloji şirketleri, Türkiye’de araştırma merkezleri kurmayı ve Türk şirketleriyle birlikte pazarlarını Kuzeydoğu Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu’da büyütmeyi planlamaktadır.

      Çin ile Türkiye arasındaki işbirliği gelecek için büyük potansiyele sahiptir. İki ülke aşağıdaki alanlarda işbirliğini derinleştirebilir:

1- Enerji ve altyapı. Türkiye’nin enerji ve altyapı alanlarında 300 milyardan fazla yatırım talebi varken Çin’in 2 trilyon dolardan fazla döviz rezervi vardır. Yani Çin ve Türkiye arasındaki işbirliği karşılıklıdır. Şimdi iki tarafın ilgili kurumları altyapı ve müteahhitlik projeleriyle ilgili ikili anlaşma metinleri üzerinde çalışmaktadır.

2- Maliye. Bugün her iki taraftan daha da çok kurum ve kuruluş diğer ülkede şube açmak arzusundadır. Çin’in Ulusal Kalkınma ve Yatırım Şirketi, Çin’in Ulusal Kalkınma Bankası, Çin Bankası, Çin İthalat ve İhracat Bankası Türk pazarına dikkat vermektedir. Türk bankalarının ve mali kuruluşlarının küresel finansal krizdeki istikrarlı performansı Çin mali kuruluşlarının yatırım yapmak için Türkiye’ye daha da güvenmesini sağlamıştır.

3-Sosyal ve kültürel ilişkiler. Çin-Türk ilişkilerinin gelişmesiyle her geçen gün daha çok Türk insanı Çin ve Çin kültürü ile ilgilenmeye başlamıştır. ODTÜ’de ilk Konfüçyüs Koleji’nin kurulmasıyla, Boğaziçi Üniversitesi ve Türkiye’nin diğer üniversiteleri de kendi bünyelerinde Konfüçyüs Kolejlerinin açılması konusuna büyük ilgi göstermeye başlamıştır. Türkiye, büyük kültürel, tarihi ve doğal zenginlikleriyle dünyanın en ünlü turizm rotalarından biridir. 2008 yılında 45 milyondan fazla Çinli yurtdışına seyahat etmiştir. Çin halkının yaşam standartları geliştikçe bu rakam daha da büyüyecektir. Gelecekte çok daha fazla Çinli turistin Türkiye’yi ziyaret edeceğine inanıyorum.

4- Dünyanın 17. ekonomik gücü ve G20 üyesi olarak Türkiye küresel mali krizin üstesinden gelinmesinde ve uluslararası mali sistemin yeniden düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Küresel mali krizin bertaraf edilmesi, IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası finans kuruluşlarının yeniden yapılandırılması ve uluslararası ekonomik yapının yeniden biçimlendirilmesi için Türkiye ve Çin’in aralarındaki işbirliğini ve koordinasyonu güçlendirmeleri her iki ülkenin de karşılıklı yararınadır.

      Türkiye’de pek çok ileri görüşlü stratejist bana Çin’in dünyanın geleceğini temsil ettiğini ve hiçbir ülkenin Çin’e uzak kalamayacağını söylemişti. Ben buna bir şey daha ilave etmek istiyorum: Türkiye Doğu ve Batı’yı birbirine bağlayan bir köprü, Çin ile Türkiye arasında sürekli güçlendirilen işbirliği, dünyanın gelişmesine ve istikrarına kesinlikle katkı yapacaktır ve bu da iki ülke halkının yararına olacaktır.

      Büyükelçi Gong'dan Milliyet'e mesaj

中华人民共和国驻土耳其共和国大使馆 版权所有 京ICP备06038296号 京公网安备110105002097
http://tr.china-embassy.gov.cn