Xi Jinping'in Arap Birliği Genel Merkezi'nde yaptığı konuşma
2016/01/28

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Kahire'de bulunan Arap Birliği Genel Merkezi'nde 21 Ocak günü "Çin-Arap İlişkilerinde Güzel Yarınlar için Birlikte Çalışalım" başlıklı bir konuşma yaptı.

"Çin-Arap İlişkilerinde Güzel Yarınlar için Birlikte Çalışalım"

Xi Jinping'in Arap Birliği Genel Merkezi'nde yaptığı konuşma

(Kahire, 21 Ocak 2016)

Sayın Genel Sekreter Nebil El Arabi,

Sayın Başbakan İsmail Şerif,

Kıymetli Bakanlar,

Kıymetli Arap Ülkeleri Misyon Şefleri,

Bayanlar, Baylar ve Dostlar,

Arap dostlarımla buluşmaktan çok mutluyum. Arap dünyasını Çin Cumhurbaşkanı olarak ilk kez ziyaret ediyorum. Öncelikle, Çin hükümeti ve halkı ile şahsım adına Arap ülkelerine ve halklarına saygılarımı ve en iyi dileklerimi sunmak istiyorum.

Çinli bir filozof "Hiç görmediğin hâlde yakın hissettiklerini ziyaret et; yolun kesiştikten sonra uzun süre unutamadıklarını davet et" demiştir. Arap ülkelerine geldiğimizde ben ve çalışma arkadaşlarım yakınlık hissediyoruz. Zira tarihten bu yana aramızdaki temaslarda Çin ve Arap ulusları, birbirlerine dürüstçe davrandı, Eski İpek Yolu güzergâhında birbirini tanıyarak dost oldu, millî bağımsızlık için mücadelelerinde mutluluk ve acıları paylaştı ve ülkelerinin yapılanma yolunda birbirlerine yardım etti. Bu tür bir güven sarsılamaz, parayla satın alınamaz.

Bayanlar, Baylar ve Dostlar,

Ortadoğu bereketli bir toprak. Ancak hâlâ savaş ve çatışmalardan kurtulamamış olması bizlere acı veriyor. Ortadoğu, hangi yöne gitmeli? İşte bu, uluslararası toplumca sıklıkla dillendirilen bir sorudur. Çatışma ve acıların azalması, barış ve saygınlığın artması Orta Doğu halkının arzusudur.

Bir Arap şairi bir keresinde şöyle yazmıştı: "Güneşe döndüğünde, umudu göreceksin." Orta Doğu için umut var ve tüm taraflar, diyalog ve kalkınma yoluyla umudu aramaya çalışmalıdır.

Anlaşmazlıkların çözülmesinin anahtarı diyaloğun güçlendirilmesidir. Kuvvet kullanımı, sorunları çözebilen bir yol değildir; sıfır toplamlı anlayış kalıcı güvenliği getiremez. Diyalog süreci uzasa da, hatta aksaklıklardan muzdarip olsa da, asgari düzeyde olumsuz etkiye yol açmakta ve en sürdürülebilir neticeyi vermektedir. Çatışan tarafların diyaloğa başlamaları, en büyük ortak çıkarlarını tanımlamaları ve siyasi çözümün güçlendirilmesi için gayret sarf etmeleri gerekiyor. Uluslararası toplum, dışarıdan bir çözüm dayatmak yerine, doğrudan müdahil tarafların, komşu ülkelerin ve bölgesel örgütlerin irade ve rollerine saygı göstermelidir. Diyaloğun başarıya ulaşması için azami sabır ve esnekliğe ihtiyaç vardır.

----Zorlukların üstesinden gelinmesinin anahtarı kalkınmanın hızlandırılmasıdır. Ortadoğu'da yaşanan çalkantılar, kalkınma eksikliğinden kaynaklanmaktadır ve nihai çıkış yolu da yine halkın refahını ve saygınlığını doğrudan ilgilendiren kalkınmaya dayanmalıdır. Bu, zamana karşı bir yarış ve umut ile umutsuzluk arasındaki bir mücadeledir. Gençlerin yüreklerinde umuda ancak kalkınma sayesinde muteber ve tatmin edici bir yaşam sürerlerse rastlanabilir. Ancak o zaman şiddeti, aşırıcı ideolojileri ve terörizmi gönüllü olarak reddedeceklerdir.

---- Doğru yolu seçmenin anahtarı, o yolun ülkenin somut koşullarına uygunluğundan emin olmaktır. Modernizasyona giden birden fazla yol vardır. Farklı tarihî koşullar, ülkelerin farklı kalkınma yolları seçmesine neden olmaktadır. Arap halkının dilinden düşmeyen şu atasözünde olduğu gibi: "Tenini en güzel kaşıyan kendi tırnağındır." Kalkınma yolu arayışında körü körüne taklit edilerek bir yere varılamaz. Bir ülkenin kalkınma yolu, ancak ve ancak o ülkenin halkı tarafından, o ülkenin tarihi ve kültürel gelenekleri ile ekonomik ve toplumsal gelişme seviyesi ışığında belirlenebilir.

Bayanlar, Baylar ve Dostlar,

Arap Birliği, Arap ülkelerinin birlikteliğinin sembolüdür. Filistin halkının yasal ulusal hak ve çıkarlarını korumak, Arap Birliği'nin kutsal misyonu olduğu gibi, uluslararası toplumun da ortak sorumluluğudur. Filistin sorunu ötekileştirilmemeli ve unutulmaya yüz tutmamalıdır. Filistin sorunu, Orta Doğu'da barış için temel bir öneme sahiptir. Uluslararası toplum, anlaşmazlıkları çözmek için sadece barış görüşmelerini yeniden başlatmak ve barış anlaşmalarının hayata geçirilmesini sağlamakla yetinmemeli, aynı zamanda doğruluk ve adaleti korumalıdır. Biri olmadan, diğeri de olamaz. Doğruluk ve adalet olmaksızın yapılan bir barış anlaşması, yalnızca soğuk bir barış getirebilir. Uluslararası toplum, doğruluk ve adalet ilkelerine tutunmalı, tarihten kalma adaletsizliğe çözüm getirmelidir.

Bu vesileyle, uluslararası toplumu daha etkin önlemler almaya, barış görüşmelerini siyasi düzeyde sürdürmeye ve ekonomik açıdan yeniden yapılanmayı hızlandırmaya çağırıyorum. Böylece, Filistin halkına bir an önce umut sağlanabilecektir. Çin, Ortadoğu barış sürecini kararlılıkla desteklemekte, 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olan tam egemen Filistin Devleti'nin kurulmasını desteklemektedir. Filistin'in bir devlet olarak uluslararası toplumla kaynaşma yönündeki meşru arzusunu anlıyoruz. Orta Doğu'da barış sağlanması için yeni bir mekanizma oluşturulmasını savunuyor, Arap Birliği ile İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu yöndeki çabalarını destekliyoruz. Filistin halkının refahının artırılması için Çin, Filistin tarafına karşılıksız olarak 50 milyon RMB yardım sağlayacak ve Filistin'deki güneş enerjisi santrali projesine destek verecek.

Suriye'deki mevcut durumun sürmesi kabul edilemez. Çatışmaların galibi olmayacak. Acı çeken ise bölge halkıdır. Bu kritik sorunun çözülmesi için en acil yapılması gereken ateşkes uygulanmasıdır. Temel çözüm için yol ise siyasi diyalogdur. Aynı zamanda, insani yardımların gecikmeye tahammülü olamaz. Çin, bu yıl Suriye, Ürdün, Lübnan, Libya ve Yemen'e 230 milyon yuanlık ek insani yardım sağlayacak.

Bayanlar, Baylar ve Dostlar,

Haziran 2014'te Beijing'de düzenlenen Çin-Arap İşbirliği Forumu Bakanlar Toplantısı'nda, Çin ve Arap ülkelerinin ortaklaşa "Bir Kuşak-Bir Yol" projesini uygulaması önerisinde bulundum. Bu çerçevede, enerji iş birliğini bir öncelik, altyapı inşası ile ticaret ve yatırımın kolaylaştırılmasını iki kilit nokta, nükleer enerji, uzay uydusu ve yeni enerjiyi de üç yüksek teknoloji alanı olarak ele alarak "1+2+3" şablonunda bir iş birliği yapısı oluşturulmasını önerdim. Arap dostlarımdan da olumlu yanıt aldım. Bugün de bunun ilk sonuçlarını görüyoruz.

------Üst düzeyde planlama günden güne olgunlaşıyor. Çin ile Arap ülkeleri arasında Stratejik ve Siyasi Diyalog Mekanizması kuruldu. Çin, sekiz Arap ülkesiyle stratejik ortaklık ilişkisi kurarken, 6 Arap ülkesiyle "Bir Kuşak-Bir Yol" projesinin ortaklaşa uygulanmasına dair anlaşma imzaladı. Yedi Arap ülkesi, Asya Altyapı Yatırım Bankası'na kurucu üye oldu.

------Somut iş birliği güçleniyor. Arap ülkelerinin ikinci büyük ticaret ortağı olan Çin'in yeni imzaladığı müteahhitlik sözleşmelerinin hacmi de 46,4 milyar ABD Doları'na ulaştı. Körfez İşbirliği Konseyi ile Çin arasındaki serbest ticaret bölgesi konulu görüşmeler yeniden başladı ve görüşmelerde somut ilerlemeler sağlandı. Arap ülkelerinde iki adet RMB takas merkezi kuruldu. Çin ve Arap ülkeleri iki ortak yatırım fonu oluşturdu. Çin-Arap Ülkeleri Teknoloji Transferi Merkezi resmen açıldı. İki taraf, nükleer enerjinin barışçı şekilde kullanımına dair eğitim merkezi ve temiz enerji merkezinin kurulması ile Arap ülkelerinde Beidou Navigasyon Uydusu Sistemi'nin kullanılması üzerinde anlaşmaya vardı. İkinci Çin-Arap Ülkeleri Fuarı'nda imzalanan sözleşmelerin değeri 183 milyar yuanı buldu. Fuar, Çin ve Arap ülkelerinin "Bir Kuşak-Bir Yol" projesini ortaklaşa uygulamaları için önemli bir platform hâline geldi.

----Kültürel temaslar gittikçe zenginleşiyor. Biz, Çin-Arap Dostluk Yılı'nda çok çeşitli etkinlikler düzenledik, ilk ortak üniversitenin kurulmasına dair anlaşma imzaladık ve iki taraftan 100 kültür kuruluşu arasında doğrudan iş birliği başlattık. Çin'de eğitim gören Arap öğrencilerin sayısı 14 bini geçti. Arap ülkelerinde kurulan Konfüçyüs Enstitülerinin sayısı da 11'e çıktı. Çin ile Arap ülkeleri arasında haftada gerçekleşen uçak seferlerinin sayısı da 183'e yükseldi.

Bayanlar, baylar ve dostlar:

Barışçı kalkınma yolunu izlemekte ısrarcı olan Çin, bağımsız ve barışçı dış politikasını devam ettirecek. Karşılıklı yarara ve kazan-kazan ilkesine dayalı dışa açılma stratejisi uygulayarak küresel idari sisteme aktif şekilde katılan ve karşılıklı yarara dayalı iş birliği yapısının oluşturulmasına ağırlık veren Çin, uluslararası yükümlülüklerini üstlenecek, diğer ülkelerle çıkarlarını genişletecek ve insanlık için ortak kader topluluğunu oluşturacak.

Önümüzdeki beş yılı kritik bir dönem olarak en iyi şekilde değerlendirerek "Bir Kuşak-Bir Yol" projesini ortaklaşa uygulayacağız; barış, inovasyon, öncülük, idare ve bütünleşmeye dayalı ilerleme düşüncesi doğrultusunda Orta Doğu'da barışın inşacısı, kalkınmanın itici gücü, sanayileşmenin güçlendiricisi, istikrarın destekçisi ve kültürel temasların ortağı olacağız.

Çin, "Bir Kuşak-Bir Yol" projesini Arap ülkeleriyle ortaklaşa inşa etmek ve ulusal kalkınmalarımızın başarılması için müşterek zemini genişletmek için çalışacak.

İlk olarak, barış ve diyalog bayrağını yüksekte tutarak istikrarı güçlendirecek eylemlerde bulunmalıyız. Bir Kuşak-Bir Yol planı, farklı uluslar ve medeniyetler arasında düşmanlık değil dostluk oluşturulması için temaslarda bulunma çağrısı yapıyor. Aramızdaki engelleri yükseltmek yerine, tam aksine ortadan kaldıralım ve diyaloğu "altın kural" diye benimseyerek iyi komşular olalım.

Çinli büyük filozof Mencius şöyle söyler: "Dürüst bir insan, eşitlik ve adaletin yanında ve adilce davranmalıdır." Orta Doğu'ya dönük olarak gerçeklere dayalı politikalar izleyen Çin, Orta Doğu halkının temel çıkarları doğrultusunda hareket etmekte ısrarlı. Orta Doğu'da vekil bulmak yerine, barış görüşmelerinin ilerletilmesi için çaba harcıyoruz. Nüfuz alanı oluşturmaya çalışmak yerine, tüm tarafları Bir Kuşak-Bir Yol girişiminin dostluk çemberine katılmaya çağırıyoruz. "Boşluk doldurmak" peşinde koşmak yerine, kazan-kazana dayalı bir iş birliği ortaklığı ağı oluşturuyoruz.

Çin halkı, değişim ve uyum felsefesine inanır. Araplar da "değişimin olmadığı bir durum yoktur" derler. Arap ülkelerinin reform yapma arzularına saygı gösteriyor, Arap ülkelerinin bağımsızca kendi kalkınma yollarını aramalarını destekliyoruz. İlişkilerin reform, kalkınma ve istikrar içinde uygun şekilde ele alınması hayati öneme sahiptir. Bu, Arap ülkelerindeki popüler bir spor olan deve yarışı gibidir. Bir deve, eğer yarışın henüz başında çok hızlı koşarsa, gücü yarış sonuna dek yetmeyebilir. Yarışa çok yavaş başlarsa, bu kez de yarışı geride tamamlayabilir. Sadece hızı ve direnci arasında bir denge sağlayabilen yarışmacı bitiş noktasına geldiğinde zafere ulaşabilir.

Terörizm ve aşırıcılığın yayılması, barış ve kalkınmaya ciddi bir tehdit getirdi. Terörizm ve aşırıcılıkla mücadelede fikir birliğine varılması gerekiyor. Terörizm, sınır tanımıyor. Terörizmle mücadelede iyi terörizm-kötü terörizm ayrımı yapılamaz. Terörle mücadelede çifte standart uygulanamaz. Aynı nedenle terörizm, belli bir etnik grup veya dinle de ilişkilendirilemez. Hiçbir politika, kendi kendine etkili olamaz ve tüm bulguları ve bunun kökündeki nedenleri hedef alan kapsamlı stratejiler uygulanması gerekmektedir.

Bu nedenle, Çin-Arap Reform ve Kalkınma Araştırmaları Merkezi'ni kuracak, Çin-Arap İşbirliği Forumu çerçevesinde medeniyetler arasında diyalog ve aşırıcılığın oradan kaldırılması konulu yuvarlak masa toplantıları düzenleyeceğiz, dinî çevrelerden tanınmış 100 liderle de karşılıklı ziyaretler organize edeceğiz.

Siber güvenlik iş birliğini güçlendireceğiz, şiddet ve terörü kışkırtan ses ve video kayıtlarının internet üzerinden yayılmasını önleyeceğiz ve siber ortamda bir uluslararası terörle mücadele anlaşması hazırlanmasına katkı sağlayacağız. Hukuk alanında iş birliği ve polis eğitimi gibi projelere 300 milyon ABD Doları destek sağlayarak, bölge ülkelerinin düzen ve istikrarı koruma kapasitelerini artırmalarına yardım edeceğiz.

İkinci olarak, yapısal düzenlemeleri geliştirmeli ve yeni iş birliği yolları hayata geçirmeliyiz. Uluslararası kalkınmada günden güne şiddetlenen rekabet, iş birliği düzeyini de yükseltmemizi gerektiriyor. "Petrol ve doğal gaz+" yeni iş birliği modelinin ilerletilerek, yeni iş birliği potansiyelinin güçlendirilmesi gerekiyor. Çin, Arap ülkeleriyle üretimden satışa kadar sanayi zincirinin tüm halkalarında iş birliğini güçlendirmeye, uzun vadeli petrol anlaşmalarını yenilemeye hazır. Çin, Arap ülkeleriyle karşılıklı yarar, güven ve kalıcı dostluğa dayalı stratejik enerji iş birliği içine girmek istiyor. İki taraf arasında ticaret ve yatırım mekanizmasının yenilenmesini, iş birliği alanlarının genişletilmesini önemli görüyor.

Çin dış yatırımlarda hâlihazırda hızla ilerliyor ve Arap ülkeleri güçlü devlet fonlarına sahip. Daha çok para takas anlaşması ve karşılıklı yatırım anlaşması imzalayabilir, RMB ile hesaplanan projelerin boyutlarını genişletebiliriz. Yatırımların kolaylaştırılmasını hızlandırıp iki taraftan yatırım fonlarının ve özel sermayelerin Bir Kuşak-Bir Yol girişimi çatısı altındaki ana projelere katılmasını sağlayabiliriz. İleri teknoloji iş birliğini güçlendirmek ve iş birliğimiz için yeni itici güçler bulmak büyük önem taşıyor. Mevcut teknoloji transferi ve eğitim merkezleri aracılığıyla hızlı tren, nükleer enerji, havacılık, yeni enerji ve genetik mühendisliği projelerinin uygulanmasına hız vererek Çin-Arap somut iş birliğinin kalitesini yükseltebiliriz.

Bu amaçla Çin, yeni iş birliği alanları için Arap ülkeleriyle eylem planını hayata geçirecek; "petrol, kredi ve projeleri" içeren bir paket iş birliği modelinin arayışında olacak; geleneksel petrol ve doğal gaz iş birliği zincirini yeni ve yenilenebilir enerjilerin gelişmesiyle birleştirecek. Çin, Ortadoğu'da sanayi bölgelerinin inşasına katılarak, Süveyş Ekonomik ve Ticari İşbirliği Bölgesi'nin inşasını hızlandıracak, personel eğitimi, ortak planlama ve ortak fabrika inşası gibi yöntemlerle imalattan taşıma ve ihracata kadar tüm sürecin kolaylıkla gerçekleşmesini sağlayacak. Çin-Arap ülkeleri bilim ve teknoloji ortaklığı programı başlatılarak, modern tarım, bilişim ve iletişim teknolojileri ve sağlık alanlarında 10 ortak laboratuvar kurulacak. Ayrıca, Çin-Arap Ülkeleri Beidou İşbirliği Forumu düzenlenecek.

Üçüncüsü, Orta Doğu'da sanayileşmeye hız vermeli ve üretim kapasitesi iş birliğinin gerçekleşmesini sağlamalıyız. Orta Doğu ülkelerindeki ekonomide çeşitlenme eğilimine uygun üretim kapasitesi iş birliği, bölge ülkelerini etkin, insan merkezli ve yeşil bir sanayileşme yoluna götürecektir.

Çin yapımı donanımların fiyatları düşük ve kaliteleri yüksek. Teknoloji transferi, personel eğitimi ve güçlü finansman desteğiyle birleştiğinde, Orta Doğu ülkelerine nispeten düşük maliyet karşılığında demir-çelik, demir dışı metaller, inşaat malzemeleri, cam, otomotiv ve enerji santralleri gibi acil ihtiyaç duyulan sektörlerin oluşturulmasında yardım sağlayabilir, bu alanlardaki mevcut boşluğu doldurabilirler. Çin'in avantajlı üretim kapasitesi ve Orta Doğu'nun insan kaynağı birleştiğinde bölge için daha çok ve daha iyi iş imkânları doğacaktır.

Bu sabah, Çin-Mısır Süveyş Ekonomik ve Ticari İşbirliği Bölgesi'nin ikinci aşamasının resmî açılış törenine katıldım. Bu proje, Mısır'a tekstil, konfeksiyon, petrol donanımları, motosiklet ve güneş enerjisi gibi alanlarda 100'den fazla işletmeyi getirecek ve ülkede 10 binden fazla iş imkânı yaratacak.

Orta Doğu'da sanayileşme sürecini hızlandırmak üzere Çin, Arap ülkeleriyle beraber üretim kapasitesi iş birliği için bir eylem planı başlatacak. Bu girişim için kurulacak 15 milyar ABD Doları değerindeki özel kredi fonu, bölge ülkelerindeki üretim kapasitesi iş birliğinde ve altyapı projelerinde kullanılacak. Bunun yanı sıra, Orta Doğu ülkelerine üretim kapasitesini desteklemek için düşük faizlerle 10 milyar ABD Doları tutarında ticari kredi sağlanacak.

Çin, ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile beraber öncelikli olarak geleneksel enerji, altyapı inşası ve ileri teknolojiye dayalı imalat sanayilerine yatırımlarda kullanılmak üzere 20 milyar ABD Doları değerinde ortak yatırım fonu kuracak.

Dördüncü olarak, medeniyetler arasında kültürel etkileşimi ve karşılıklı olarak öğrenmeyi güçlendirmeli, dostluğu ilerletecek eylemlerde bulunmalıyız.

Tabiat Ana'daki tür çeşitliliği gibi, kültürel çeşitlilik gezegenimize yaşam veriyor. Orta Doğu, antik medeniyetlerin birleşme noktası, görkemli ve zengin medeniyet ve kültürlerin yuvasıdır. Çin, Orta Doğu ve Arap ülkelerinin etnik ve kültürel geleneklerini korumalarını kararlılıkla desteklemekte, belli etnik grup veya dinlere karşı her tür ayrımcılık ve önyargıya karşı çıkmaktadır.

Çin ve Arap medeniyetleri, farklı sistemlere ve özelliklere sahip olmalarına rağmen, ikisi de insanoğlunun gelişmesi ve ilerlemesine dair ortak ideal ve arzulara sahipler. Her ikisi de itidal, barış, bağışlayıcılık, hoşgörü ve kendini kontrol etme gibi değerlere önem vermektedir.

Kapsayıcılık ve de karşılıklı öğrenme ruhuyla medeniyetler arasındaki diyaloğu güçlendirmeli, kültürel geleneklerimiz içinde yer alan iyi ilişkilere olumlu yönde öncülük edecek ve geçerliliğini bugün de koruyan değerleri birlikte keşfetmeliyiz.

Bir Kuşak-Bir Yol girişiminin kapsadığı bölgeler kültürlerin bir arada toplandığı yerlerdir. Gerçek anlamda bir kaynaşma ancak uzun sürede gerçekleşebilir. Dün Çin-Arap Dostluğuna Katkı Ödülü'nü alan 10 eski Arap dostumla görüştüm. Çin-Arap dostluğunun fidelerini gösterişli ve yemyeşil bir ağaca dönüştüren iki taraftan dostlarımızın kuşaklardır süren yoğun çabalarıdır.

Yeteneklerin ve fikirlerin "Bir Kuşak-Bir Yol" boyunca pürüzsüzce akmasını garanti altına almak için Çin-Arap dostluğunu artıracak "yüz, bin ve on bin" projesini uygulamayı planladık. Proje çerçevesinde yürütülecek "İpek Yolu Kitap Çevirisi" programıyla 100 adet Çin ve Arap klasik eseri karşılıklı dillere çevrilecek. Düşünce kuruluşlarımız arasındaki bağı güçlendirecek, tanınmış 100 uzman ve akademisyeni karşılıklı olarak davet edeceğiz.

Bin genç Arap lidere eğitim imkânı sağlayacağız ve Arap ülkelerindeki siyasi partilerden bin 500 lideri, Çin-Arap dostluğu için genç elçiler ve siyasi liderler yetiştirmek üzere Çin'e davet edeceğiz. 10 bin Arap öğrenciye burs, Arap devletlerinden 10 bin kişiye eğitim imkânları sağlayacağız; Çin ve Arap ülkelerinden 10 bin sanatçı için karşılıklı ziyaretler organize edeceğiz.

Bayanlar, Baylar ve Dostlar,

Bir Mısır atasözünde söylendiği gibi, "İnsan zamandan, zaman da piramitlerden korkar." Bana göre, en kalıcı olan, Mısır halkının reform ve özgürlük arayışındaki zihniyetidir. Bugünkü Mısır, yenilenmiş bir medeniyetin umutlarını temsil etmekte ve ulusal yeniden canlanma misyonunu taşımaktadır. Çin, Mısır hükümeti ve halkının çabalarını kararlılıkla desteklemekte, Mısır'ın bölgedeki istikrarın belkemiği ve kalkınma için bir örnek olmasını beklemektedir.

Ulusal yeniden canlanma yolunda iniş çıkışlar ve acılar yaşanılması kaçınılmazdır. Buna rağmen, izlediğiniz yol doğruysa, gideceğiniz yere eninde sonunda ulaşırsınız. Çin ve Arap ülkeleri, el ele, kalp kalbe, omuz omuza çaba harcayarak Çin-Arap dostluk ve iş birliği için, insanlığın yüce barış ve kalkınma davası için ortak çaba harcamalıdır.

Şükran! Teşekkür ederim!

中华人民共和国驻土耳其共和国大使馆 版权所有 京ICP备06038296号 京公网安备110105002097
http://tr.china-embassy.gov.cn